
Anayasa Mahkemesi (AYM), uzun süren boşanma davalarının hak ihlali olduğuna hükmetti. Yüksek Mahkeme, devletin davaları makul sürede sonlandırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, bir başvurucunun evlenme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Karar, benzer durumda olan birçok kişi için emsal teşkil edecek.
Bu kararla birlikte AYM, boşanma davalarının makul sürede sonuçlanması gerektiğinin altını çizdi. Uzayan davalar nedeniyle mağdur olan vatandaşlar için önemli bir adım atılmış oldu.
* Yeniden evlenme hakkının engellenmesi
* Belirsizlik nedeniyle psikolojik yıpranma
* Ekonomik zorlukların artması
AYM'ye başvuran N.Ç. ve diğer başvurucular, boşanma davalarının uzaması nedeniyle yeniden evlenme ve aile kurma haklarından mahrum kaldıklarını savundu. AYM, başvurucuların dosyalarını birleştirerek karara bağladı. 14 Mayıs 2025 tarihinde oybirliğiyle alınan kararda, N.Ç.'nin davasının halen devam ettiği, diğer başvurucuların davalarının ise 5 ile 10 yıl arasında sonuçlandığı belirtildi.
AYM kararında, evlenme hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesi kapsamında özel olarak düzenlendiği vurgulandı. Bu hakkın Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerinde de güvence altına alındığı ifade edildi.
"Yargılamalar bir bütün halinde değerlendirildiğinde başvurucuların yargılama sürecinde takip ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz edilemez. Bunun yanında yargılamaların uzamasında başvurucuların bir dahlinin bulunduğunun söylenemeyeceği dikkate alındığında somut olayın koşullarında evlenme hakkını zedelemeyecek şekilde gerekli özen yükümlülüğünün gösterilmediği ve yargılamaların sonuç itibarıyla makul bir sürede tamamlanmadığı sonucuna ulaşmak mümkündür." şeklinde bir değerlendirme yapıldı. AYM, devletin boşanma davalarını makul sürede sonlandırma yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucuna vardı.
Bu durumun, kişilerin özel ve aile hayatını düzenleyebilmesi, aile kurma bağlamında özel hayatlarına dair kararlar alabilmesi yönünden başvurucuya evlenme hakkını zedeleyecek şekilde külfet yüklediği belirtildi.
AYM, açıklanan gerekçelerle başvurucuların Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerinde güvence altına alınan evlenme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek mahkeme, evlenme hakkının ihlal edildiğinin tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara manevi tazminat ödenmesine de karar verdi. Bazı başvurucuların maddi tazminat talebi ise reddedildi. Bu karar, uzun süren boşanma davaları konusunda önemli bir emsal teşkil edecek.
Boşanma davası sürecinde yaşanan hak ihlallerinin tespitiyle birlikte, devletin yargılama süreçlerini hızlandırması ve mağduriyetleri gidermesi bekleniyor.
Kaynak: Haber Merkezi / 9SN